
travesti nasıldır Sahne ışıkları yandığında, Derin derin bir nefes aldı. Kalbi hızla atıyordu ama bu heyecanı seviyordu. Kadife perdenin arkasında, sahneye çıkmadan önce aynaya son kez baktı. Uzun kirpikleri, özenle sürülmüş kırmızı ruju ve parlak elbisesiyle kendini tamamlanmış hissediyordu.
Derin, yıllardır kendini bulma mücadelesi veren biriydi. Doğduğu günden itibaren içine sıkıştırıldığı kalıplara sığmadığını biliyordu. Ama bunu kabullenmek ve dünyaya ilan etmek, bambaşka bir cesaret gerektiriyordu.
Travesti olmak, sadece dış görünüşle ilgili değildi. Bu, bir kimlik meselesiydi. Toplumun çizdiği sınırları reddetmekti. İçindeki kadın ruhunu özgürce ifade edebilmekti. Ve en önemlisi, hayatta kalabilmekti.
Geçmişin Aynası
Derin çocukken, annesinin topuklu ayakkabılarını gizlice giyer, aynanın karşısında saatlerce dans ederdi. Ama bunu fark eden babası, onu sert bir şekilde azarlamıştı. "Sen erkeksin, böyle şeyler yapamazsın!" diye bağırmıştı bir gün. O an, Derin’in kalbine bir korku yerleşmişti.
Yıllar boyunca bu korkuyla yaşadı. Kendini bastırdı. Maskeler taktı. Ama içindeki Derin hiçbir zaman susturulamadı. Üniversiteye gittiğinde, ilk kez kendini keşfetmeye başladı. Travesti kimliğini kabul etmek, sancılı ama kaçınılmaz bir süreçti.
Sokağın Soğuk Yüzü
Bunu dünyaya göstermeye cesaret ettiğinde, gerçek hayatın acımasızlığıyla karşılaştı. İnsanlar ona farklı gözlerle bakıyordu. Bazıları meraklı, bazıları öfkeli, bazıları ise küçümseyiciydi.
Bir gece, makyajını yapıp dışarı çıktığında, sokakta yürürken bir grup adamın ona laf attığını duydu.
"Ne biçim insansın sen?"
"Bu şehirde böyle tipleri görmek istemiyoruz!"
Derin içini çekip hızlandı. Korkuyordu, ama bu korkuya alışmıştı. Çünkü travesti olmak demek, her gün yeni bir savaşa uyanmak demekti.
Ama bu savaş, onu yıldırmak yerine güçlendirdi.
Özgürlüğün Sahnesi
O gece sahneye çıktığında, tüm yaşadıklarını bir kenara bıraktı. Perde açıldı, müzik başladı ve Derin sahneye adım attı. O an, her şey değişti.
Orada, ışıkların altında, herkesin gözü önünde dans etti. Kendini ifade etti. İnsanların alkışlarını duyduğunda gözleri doldu. Bu, sadece bir gösteri değildi. Bu, yılların mücadelesinin zaferiydi.
Travesti olmak, bir kimliği taşımak demekti. Korkulara rağmen, önyargılara rağmen, var olabilmekti. Derin, aynaya her baktığında, artık korkmuyor, utanmıyordu. Çünkü sonunda kendisi olabilmenin gücünü keşfetmişti.