Travesti Nedir Anlatım

travesti nedir  Eren, çocukluğundan beri aynada gördüğü yansımanın ona ait olmadığını hissediyordu. Herkes onu farklı bir şey olarak tanımlıyordu: "Yakışıklı delikanlı", "Güçlü bir adam", "Aileyi temsil edecek bir evlat"… Ama Eren, aynaya her baktığında içinde bir kadın olduğunu biliyordu.

Onun ismi Yankı'ydı.

Yankı, yıllarca bastırılmış bir isim, saklanmış bir kimlikti. Ama saklanmak bir yere kadar mümkündü. Eren, ne kadar maskeler takarsa taksın, bir gün Yankı'nın sesini susturamayacağını biliyordu. Ve o gün geldiğinde, hayatı tamamen değişecekti.

Kendi Doğuşu

Üniversite yılları, Eren için bir keşif süreciydi. İlk kez kadın kıyafetleri giydiğinde aynada kendini gerçekten gördüğünü hissetti. O an Yankı, sadece bir his olmaktan çıkıp gerçeğe dönüşmüştü.

Ama bu keşif kolay olmadı. İlk kez makyaj yaptığı gece, aynaya bakarken elleri titriyordu. Bir yandan heyecan, bir yandan korku… Çünkü toplumun gözünde "yanlış" bir şey yapıyordu. Ama kalbinin derinliklerinde doğru olanı biliyordu.

O gece cesaretini toplayıp dışarı çıktığında, sokaklar bambaşkaydı. İnsanların bakışları, fısıldaşmalar, alaycı gülüşler… Ama Yankı, uzun yıllardır bu anı bekliyordu. Başını dik tuttu ve yürümeye devam etti.

Travesti Olmak Ne Demek?

Travesti olmak, sadece bir kıyafet seçimi ya da makyaj yapmak değildi. Bu, bir kimliği ifade etmekti. Toplumun katı kurallarına rağmen var olabilmekti. Yankı için bu, geçmişte bastırdığı her duyguyu özgür bırakmaktı.

Ama bu yol kolay değildi.

İlk kez kadın olarak bir mekâna gittiğinde, bazı müşterilerin fısıldaşmalarını duydu:

"Gerçekten kadın mı?"

"Bunlardan çok oldu artık, her yerde görebiliyorsun!"

"Komik değil mi? Koca adam, kadın gibi giyinmiş!"

Yankı, bu sözleri duyunca önce içindeki korkunun büyüdüğünü hissetti. Ama sonra düşündü: Onlar onun kim olduğunu bilmiyordu. Onlar sadece gördüklerini yorumluyordu. Ve Yankı, onların ne dediğini umursamadan yaşamayı öğrenmeliydi.

Travesti olmak, işte tam da buydu: Kendi kimliğinle barış içinde olmak, başkalarının fikirlerine teslim olmamak.

Yankı’nın Zaferi

Zamanla Yankı, cesaretini kazandı. Geceleri makyaj yaparak değil, gündüzleri de kendi gibi olarak dışarı çıkmaya başladı. İnsanların bakışları değişmiyordu, ama onun umursayışı değişmişti.

Bir gün, ailesiyle yüzleşti. Annesi gözyaşlarıyla, "Oğlum, bu yaptığın doğru mu?" diye sordu.

Yankı, başını dik tuttu:

"Ben oğlunuz değilim. Ben Yankı’yım. Ve bu benim gerçeğim."

Babası kapıyı çarpıp çıktı. Annesi sessizce oturdu. Ama Yankı ilk kez hafiflemiş hissetti. Çünkü artık kim olduğu konusunda hiçbir şüphesi yoktu.

Travesti olmak, bir yolculuktu. Toplumun yüklediği rollerden sıyrılmak, aynaya korkmadan bakabilmekti. Yankı, yıllar süren sessizliğin ardından sonunda kendini bulmuştu.

Ve artık, yankılar içinde değil, kendi sesiyle yaşamaya hazırdı.